Kilis Bayan Arkadaş Bul

 

Merhaba.Evlenmek İçin Erkek Arkadaş Arıyorum.

Merhaba ismim Figen.Kilis’te yaşıyorum. 35 yaşımdayım. Evlenmek için erkek arkadaş arıyorum ama. Bugün burada tanıştık evleniyoruz değil tabiki. Buraya ilan verip vermemekte çok tereddüt ettim. Çünkü sanal ortam sürprizlerle dolu ve şu an hiç kötü  sürprizlerle uğraşmak istemiyorum. Niyeti düzgün, karakteri oturmuş olgun biriyke tanışırsam bu taşıma kadar hiç evlilik yaşamadım ama öyle birini bulursam evlenmeyi dahi düşünebilirim. Benim için insanın dış görünüşü  çok önemli değil ama yine de bilmek isteyen beyler için yazıyorum. Boyum 170 ve 52 kiloyum. Fiziksel özelliklere çok önem vermiyorum ama biraz da olması gerekiyor tabi.💟

Kilis’te özel bir hastanenin labaratuar bölümünde çalışıyorum. Maddi ya da manevi anlamda sorunlarım yok. Doğayı, hayvanları, kitapları ve denizi seviyorum. Bana dürüst ve yalansız gelen herkesle konuşabilirim. Sonrasının ne olacağını, o hikâyenin nerede biteceğini bilemeyiz. Ama yalanla başlayan bir ilişkinin yol alması, bir anlam kazanması benim açımdan imkansız  çünkü dürüstlük benin için çok önemli. Herşeyi affedebilirim. Ama yalana tahammül gösteremem. Burada  kendimi yeterince iyi ifade ettiğimi  düşünüyorum. 35 yaş ve üstü, olgun, dürüst, temiz kalpli ve iyi yürekli beylerden seviyeli bir ilişki yaşamak adına mesaj bekliyorum. 35 yaş altı beylerin yazmasını istemiyorum. Çünkü bir ilişkide erkeğin daha olgun olması gerektiğini düşünüyorum. Lütfen sadece 35 yas ve üstü  dürüst  beyler.💟

Kilis Olgun ve Kapalı Bayanlarla Whatsapp Tanışma ve Sohbet 

Değerli islamisayfalar.com ailesi bu yazımızda sizlere son yıllardaki ilişkilere farklı bir açıdan bakarak ilişkilerin neden kolay bittiğini, evliliklerin eskiye nazaran neden daha kolay bittiği ve sorunlu ilişkileri kurtarmak adına neler yapılabileceği hakkındaki fikirlerimizi sizlerle paylaşmak istiyoruz..

Hepimizin malumu olduğu üzere her ilişkide zaman zaman sorunlar yaşanır, çiftler tartışabilir, kavga edebilir çünkü insanın olduğu her yerde belli anlaşmazlıklar çıkar. Bu anormal bir durum değildir. Anormal olan çiftler arasında hiç sorun çıkmaması mutlak bir uyumun olması anormal olurdu. Çiftler arasında ki iletişim ne kadar güçlü  olursa sorunların aşılması da o oranda kolay olacaktır ve üstesinden gelinen her sorun o ilişkiyi daha güçlü hale getirecektir. Şu gerçeği herhalde hepimiz kabul ederiz. 21.yüzyıl aşkları çok hızlı başlamakta ve aynı hızla da bitmektedir. Bu hızın elbette birçok nedeni olabilir ama bunda en çok pay teknolojik gelişmelere aittir. Teknolojik hızlanma ve iletişim cağında yaşıyor olmamız aşkların çok hızlı başlamasını sağlarken,  diğer yandan özellikle sosyal medya kullanımı ve bütün bunların getirmiş olduğu davranış modeli ilişkileri daha fazla yıpratmakta ve aşkların bitmesini hızlandırmaktadır. 

Bu süreçte yapılan hem erkeğin hemde kadının yaptığı en büyük hatası bir konu hakkında anlaşmazlık olduğunda kendi düşüncesini ne pahasına olursa olsun kabul ettirme çabasıdır. Oysaki hayata biraz daha yukarıdan bakmayı denesek, biraz daha arkamıza yaslanarak sorunları dingin bir ruhla düşünerek çözmeye çalışmayı denesek her ilişki çok daha sağlıklı yürüyebilir, bitti dediğimiz aşklar dahi küllerinden yeniden doğabilir. Sadece kadın erkek ilişkilerinde değil hayatın her alanında birçok sorunun üstesinden gelecek sihirli kelime ise empati yapmaktır. Kadın ve erkeğin büyük hayaller ve beklentilerle kurdukları ilişkilerini kurtarabilecek en büyük faktör empati yapmaktır. Çünkü kadın ve erkeğin hem fizyolojik hemde psikolojik özellikleri birbirinden farklıdır. Bu farklılık hayata bakış açılarını da birbirinden farklı kılmaktadır. Erkek ve kadının herhangi bir konu üzerinde konuşurken her şeyden önce bu gerçeği göz önünde bulundurmalı ve empati kurarak karşısındaki kişinin hayallerini, ümitlerini, isteklerini ve hatta korkularını anlamaya çalışarak davranmalıdır. 

Kadin ve erkek ilişkilerinde aşkların sonunu getiren, ilişkileri kangren hale getiren ve en büyük aşkları dahi rüzgarın karı  erittiği gibi eritip yok eden bir diğer etken ise kıskançlıktır. Kıskançlık erkek ve kadında farklı şekillerde hissedilir ve çok  karmaşık bir duygular bütünüdür. Her ne kadar kıskançlık olumsuz bir davranış biçimi olarak tanımlansa da, bu duygu karmaşası insan ruhunda kök salan ve ölçü kaçırılmadığı zaman kadın erkek ilişkilerine renk dahi katabilir. Çünkü her kadın sevdiği ve sevildiği erkek tarafından kıskanılmak ister ve kıskanılmak hoşuna gider. Hatta kıskanılmakdığı zaman “acaba beni sevmiyor mu” gibi düşüncelere kapılmaya başlar. 

Kadın sevildiğini bir anlamda kıskanılmaktan anlar. Tabi ki sevginin tek belirtisi kıskançlık değildir ama kıskanılmamak kadını şüpheye düşürmeye yeter. Bu duygu ilişkileri renklendirebilir, kadını ya da erkeği mutlu da edebilir. Bunun aksine hayatın her anını keyifle yaşayan bir çiftin aşklarının sonunu da getirebilir. Bunu belirleyecek olan ise kıskançlık hissinin dışa nasıl vurulduğu ve hangi ölçüde yansıtıldığıdır. Kadin elbette kiskanikmak ister ve bu hoşuna da gider ancak kadını eve hapsedecek boyuta ulaşmış  bir kıskançlık ortamında bir ilişkinin yaşaması düşünülemez. Örneğin bir erkekte kadını tarafından tatlı bir kıskançlık bekler fakat erkeğe nefes aldırmayacak dereceye ulaşmış bir kıskançlık olursa, erkeğin kadına olan aşkı bir an da nefrete dahi dönecektir. Kıskançlık erkeğinde kadınında ruhunda vardır. Buna karşı koyamazsınız. Kıskançlık ilişkinize renk mi katacak, yoksa aşkınızın celladı mı olacak bunu sizin davranış modeliniz belirleyecektir. Kıskançlık aşkınıza  can suyu mu olacak, yoksa aşkınıza zehrini mi aşılayacak bunu yine sizin kıskançlığınızı nasıl ve ne şekilde sergilediğiniz belirleyecektir. 

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*